Hikmet ehli zatlar buyuruyor ki:
Çalışmak ibadettir. Çalışan, Allah’ın dostudur. Onun dostu olmak, rızasını kazanmak için, boş durmamalıdır.
Bir gün, Peygamber efendimiz, bir yerden geçerken, boş duran birisine selam vermedi; fakat dönerken aynı adama selam verdi. Eshab-ı kiram, (Ya Resulallah, geçerken selam vermediniz, dönerken niye selam verdiniz) diye hikmetini sordukları zaman, cevaben buyurdu ki:
(Giderken hiçbir iş yapmıyordu. Boş duranı Allah sevmez. Allah’ın sevmediğine selam vermeyi uygun bulmadım. Dönüşte ise bir çöple olsa bile, yeri karıştırıyordu. Yani bir şeyler yapıyordu. Onun için selam verdim.)
Kur’an-ı kerim şifadır. Her harfi şifadır. Felak ile Nas surelerini ellerimize okuyup üflemeli ve ağrıyan yere sürmelidir.
Fitne, bir müminin, bir işinden, sözünden, hareketinden, başka müminlerin zarar görmesidir. Onun için, öyle yaşayalım, öyle konuşalım ki, bizim yüzümüzden birisi Ehl-i sünnetten çıkmasın. Bizim yüzümüzden birisi, dine hizmetten soğumasın. Bizim yüzümüzden birisi, Cehenneme gitmesin. Eğer Cehenneme giderse, bizi de götürür. Öyle bir hayat sürelim ki, kimse bize düşman olmasın.
Yukarıda kalan mahrum kalır. Aşağıda kalan nimetlere kavuşur. Yani kibirlenen mahrum kalır, tevazu sahibi olan nimetlere kavuşur.
Sevgi itaattir. Tam seven, tam uyar. Söz dinlemede eksikliği varsa, sevgisi de az demektir.
Bu dünya öyle de geçer, böyle de geçer, ölüm bizi bekler. O halde, ölüme hazırlanmak şarttır.
Akıl, doğru yolu ve rehberi bulana kadardır. Aklına geleni sorar; ancak bulduktan sonra en büyük düşman akıldır, hep kafayı karıştırır. Gemiye binince, artık kaptanın işine karışılmaz.
Cenab-ı Allah, (Saçı sakalı ağarmış Müslüman bir kuluma, azap etmekten hayâ ederim) buyuruyor. O halde saçlarını Allah yolunda ağartanlara ne mutlu…
Ateşte yanmanın acısını daha iyi anlamak isteyen, gidip ateşe elini sürsün veya bir şey yaksın da, ateşin dehşetini görsün. Sonra bir de, Cehennem ateşinin şiddetini ve ebedi olarak orada kalmayı düşünsün. Allah korusun!
İnsan bin cilt kitap okuyacağına, sobanın içindeki kızgın ateşe, elini bir defa sokup çıkarsa, o acı tecrübe ona yeter. Niye? Ölünceye kadar acısını çeker de ondan…